30 Nisan 2010 Cuma

Hücremdeki Mavi Ölüm

Umutlarım imha tecritlerinde
Gölgelere sığınır oldu güneş
Süngü ucunda buz kesmiş yaralı aşklar
Kırmızıdan daha koyu
Kan revan …

Havalandırmada sözlerin gergef saati
Bir..iki.. üç
Yüz.. bin.. bilmem kaç yüz bin..
Kaç adım
Sayamadım...
Sana çıkan yolların metre karesi
Bir ağustos böceği kanadında
Sari kokulu mülteci gülüşler uçuruyorum
Gözlerine yedi renkli özgürlük resmi çizsin diye
Demirin soğuk teninde pas vurmuş yüreğimi
Feryat figan adini susuyorum..
Gün mü geceye
Gece mi güne döner
Döngüsünde bir garip meridyen
Hangi düşünce barındırır
Hangi yüreğe sığar sensizliğimin ihaneti
Yitirilmiş bir zaman çizgisinde varlığım...
Bu olmalıydı yaşanan ölümler
Ya da ölmenin başka bir yaşanışı
Mavi de olsa
Ölmekmiş sensizlik... bir 15 Şubat akşamında

£vina Berfin

1 yorum: