10 Mayıs 2010 Pazartesi

Rüya bu;

Rüya bu;
bir zaman makinem varmış
geçiyormuşum ötesine zamanın
arıyormuşum kendimi

1.
Mezopotamya'da yasıyormusum yani,
ve tanrı Teşşup
tanrıca heppat'ın sevgili kulları
Ve ilk metası
ilk cariyesi
ve sadık kölesi
bir demirciymişim,
baltayla girmezden uykularıma Dehak
ve adım KAWA'ya cıkmazdan önce
iletirmişim yüzyılların acısını yakama
yaşamışım yıllar yılı

Zerdest'le tanışmışım
ve AHURA-MAZDA'ya inanmışım
Zend-Avesta kitabım olmuş
bin yılların sönmeyecek ateşiydim artık
Nemırad'ı görmüşüm rüyamda
Key Aksar'la arkadaşmışım
geyik avlıyomuşuz Birecik'te
ve sonra,
Samsat 'da bir yapı ustası
Kahta'da bir komutan
ve Nuh'un gemisinde bir kaptan


Eti,Hitit,Sümer
Asuri, Huri, Murri
Falan,filan...
sanki,
bir dağ sillesi gibi her biri
alanında oturmuş,
keyif çatıyormuşum

sonra?
bir bakıyorum!
Fırat'ta boğulan
bir sevgiliymişim
ağıtlar yakılmış üstüme.
“ay lo lo kuriko”
……………………………………….?
dünyanın ilk üniversitesinde,
Harran'daymışım yani.
ölümsüzlük otunu aramışım
gılgamış destanında
ve omuzlarımda imiş yuvası
kelaynakların
ve balık avlıyormuşuz urfa'da
balıklı göl'de
halil ibrahim ‘le
aldırmamışız efsanelere

Rüstem'ê zal ile bilek güreştirmiş.
ihaneti direniş!
Dövüşmeyi oyun sanmışım
iyi bir müslümanmışım
çok düşünmüşüm
muhammed mi desem?
ali mi?
faydasız
ne yana dönsem kılıç yarası...
ne hesabım varsa romen diyojen'le
Alparslan'ı çağırmışım toprağıma
Mervan'a inat
isim vermiş coğrafyama sultan Sancar
ne tuhaf şey bütün bunlar

yaman bir savaşçı,
bükülmez bir bilek
kul olmuşum beylere
üzülmüş bana FEQİ TEYRA
konuşmuş kuş dilinde
akıl erdirememişim
çünkü; sevmemişim bilmece çözmeyi
düşün bir kere!
bazen bir yeniçeri
bazen bir miroğlu,
bazen bir bey oğluymuşum
bazen fillerini beslemişim Timurlenk'in,
bir fahişenin sevişme sonrası pişmanlığı misali,
bazen utanmışım.
ve derken,ishak paşa'imişim,
doğu beyazıd'da
of aman aman
ne dehşetli hatunlar
arak sofrası,
beş vakit namaz,
ve qesri qenco
ve bırca belek,
ah,ulan ah
türkülerini kendi yapan adamlar
siz iyiler,
ve siz kötüler...
takmışım takmasına ya
aslında büyük iskender'i,
sultan muratları,
lakin;
kürtçe ağıt yakarmış anam!


II.

ne tuhaf bir rüya.
yani ben,
amcamı gammazlamışım.
korkak bir hain!
ve sonra,
yüz bin kişilik ordusuyla
bir kahramanmışım!
bir yanılgıymışım kendime göre
adımın çıktığı bundandır.
yezdan şer'e
ve ötekiler.
daha ötekiler gelmişler.
İdris demiş:ferman padişahındır
birden kasr-ı şirin olmuşum.
kiralık bir hançer gibi
kıymışım kendimi sorgusuz.
dehşetli bir savaş varmış.
müthiş bir direniş.
bu kez ama adım bedirhan'mış
alnımda kan,
ve ihaneti tanımışım.

Musul' Dan Barzan'a
Kirmanşah' tan,Diyarbekir'e haber salınmış.
yani ben yaralıymışım.
her yanım kan,ter
ve ateşler içindeymişim.bir kalede,
seslendi bana ahme'e xane,
uyanacaktım ki,
adım değişti


III.
düşünebiliyor musun?
Mahmut Berzenci krallığını ilan etmiş
ve ben
çarmığa gerilmişim Lozan'da
ve sanmışım ki
öküzün boynuzunda dünya
dokundum burnuna öküzün
baktım dünyayı sallamışım

Mahabat'da imişim yani;
kışık oynuyormuşum Gazi Muhammed'le
şah demişim,bükmüş boynunu
birden üşümüşüm
tuzaklı mayınlıydı yolu Barzani nin
yoldaştık uzun yürüyüşte.
birlikte ne dehşetli savaşmıştık.
sadece,on beşimiz kalmıştı hayatta.
ve yaşıyorduk henüz,
ipimizi çekmezden stalin
ve eşkıyaymışsın dağlarda


Koçero demişler bana
Bir isyan öyküsüydüm
Kaleşçe vurulmuşum
hasta yorgun bir babaymışım,
çocuklarımı yitirmiş kazak çöllerinde
otumuş,ağlamışım.

inanmışım atatürk'e! ...
buluşacakmışız ortak bir vatanda..
lakin;
kan değmiş alnıma
bana köyde 'şıvkevir' oynadığım,
köylülerim bile gülüyormuş
gel gelelim ki dostlarım
bir hançer yarası gibi görünse de
aslında,bir beyin travması,benim ki
dört lehçede söylenmiş
yanık bir türküymüşüm
bir heyetmişim


Şex said' den
Seyit Rıza'ya
birlik çağrısıymışım


Amed'den Dersim'e
bir kuzu kesmiş seyit
hürmete icabetten.
düşünebiliyor musun!
besmelesiz kesilmiş diye
reddetmişim yemeği
işte'böyle buyur'masa da zerduş
bu kez Seyit Rıza imiş adım
ordular salınmış üstüme
ey gidi munzur dağı
laş deresi,Erzincan ovası...
derin olur dost yarası
demiş
sitem etmişim
'ben seni sakladım Erzincan
sen beni saklamadın'
bir de sözüm var demiştin Ankara'ya


'Ankara...'
'Ankara
ben senin hile ve yalanlarınla
başa çıkamadım
bu bana dert oldu.
ama; bende senin karşında diz çökmedim ya.
bu da sana dert olsun'
Ihaneti sürgünle ödüllendirilmiş
Adamlardanmışım meğer
Öyle çok adlarım varmış ki...
Diyap,reyber,cemil vs vs...
Tuhaf
Kendi sesimden bile
ürkmüşlüğüm olmuş Zaman zaman

Allah’ı arapça çağırmışım
Anamı kürtçe
Sevgilimi farsça
Ve türkçe savaşmışım
Beyaz bir köpekbalığı gibi
Azgın fırat sularında
Türkülerimi ısırmışım
Birden adım değişmiş
Kormuyorum artık
umudun da adı var
Savaş meydanlarında
Bro Hesıkê teli
Emerê besê
Xalitê cibranê
Seyidé kal
Ali şér
Daha kimler kimler
Ama yine de
Her an
Bir ağrı
Bir gabbar
Bir munzur
Bir ali şér oluyormuşum
Kirvem vurmuş çünkü beni
yaram ağır...........
kurdum zaman makinemi yakıntarihe
zindanlar düştü yolum
üç kibrit ateşiyle kutladım newrozu
bu kez adım Mazlum du
adımın anlamı aldatmasın kimseyi
Mazlum-Mahsun
Leyla kasım olmuşum
çırıl çıplak saçlarımdan sürüklenmiş
işkence görmüşüm
arapça küfürlü


ve çocuk olmuşum halepçede
oyuncaklarım çalınmış
bayramlık giysilerim
ne ağlamaya fırsatım
ne anlamaya zamanım
bir uçak homurtusu
sadece kulaklarımda
baktım yüreğim orta yerde

Uyandım uykularımdan
Kuracağım zaman makinamı geleceğe
Çocuklarım olacak
Avuçlarında şahmeran resmi
Saçlarında gül kokusu
Ne bir savaş korkusu artık
Ne kelepçe yarası bileklerimde
Haykıracağım,
________________ROJBA$ ZAROKNO__________

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder