Ben DENİZ olamam. Dalgayım özgür sularında. Boğun beni ben maviye a$ığım. Ben gezmi$ değilim. özgürlüğe yürüdüğü yolum. Savurun tozlarımı. Ben yağmura a$ığım.Ben kimliksiz dü$lerime A$ığım. Ben Deniz Gezmi$ olamam. çırayım dü$lerine. Atın beni de zindana. Asın. Ben ÖZGÜRLÜĞE a$ığım!
Mavi, desem...Sadece “mavi”! Anlar mısın beni? Peki mavi özgürlüktür desem, bir tutkudur, bir düştür desem... Bir yer anlatsam sana hep mavi olan! Masmavi... Mavi, sadece “sevmektir” desem! Sadece sevmek... Anlar mısın...?
mavi yalnızca bir renk değildir.... mavi... dostluktur,aşık veyseldir kısaca... mavi... sevdadır, aşktır, ferhattır şirindir... mavi... felsefedir, konfüçyus'dur mavi... insan sevgisidir,mevlana celaleddin'dir mavi... derindir, denizdir,deniz derin maviliktir, mavilik özgürlüktür kendini denize bırak, ummanlara yada okyanus maviliğine, huzur bulacaksın... mavi... mavi yalnızca bir renk değildir... mavi... özümüzde gizlenendir, mavi... sevgiliye yakılan bir türküdür, yanık ve kafiyesi sevgi olan... mavi... bir serenattır sevgiliye, bağlamasız sessiz bir serenad... mavi... yeryüzünün hakimi gökyüzüdür... mavi... kısaca bir yaşama biçimidir... tüm mavi dostlarına selam olsun...
Hayat bir türküdür Spartaküs Avutucudur geçicidir Güneş tepeler üstünde yükselirken Ve kıyıları döverken mor dalgalar Hayat bir türküdür Spartaküs Köylü kadınların küçük çocukların söylediği Orda Trakya ovalarında Özgürlük uçan kuşlara benzer Ağaç yaprağına yağmur damlasına benzer Varinia'nın gözyaşlarına Spartaküs O Britanyalı köle kadının, o kır çiçeğinin Bir gladiyatörün acı gülüşüne benzer Kanları toprağa belenirken Onlar dostluğu bilirler mi Kardeşliği bilirler mi Başkası için ölmeyi hiç Onlar bilirler mi Spartaküs Ayağa kalkınca Makedonya'nın Lombardiya'nın taşı toprağı Yaşlıları, hastaları, genç kızları Özgürlük için saçları bayraklaşan Onlar, Roma'nın uygar efendileri Dövüşken horoz yetiştirir gibi Avrupa'nın, Asya'nın, Afrika'nın O, kölelikten başka hakkı olmayan En güçlü insanlarını meydanlarda Birbirine öldürtüp kahkahalarla gülen Eğlenceye ve elmaslara çılgınca düşkün Onlar, Roma'nın uygar efendileri Frigya ovasında yetişen buğday Acem ipeği, Mısır pamuğu Besili sığırları Afrika'nın Finike'nin sedir ağaçları Ve genç kızları Normandiya'nın Herşey, hattâ dalgalar, gökyüzü Dağlar, esen yel ve gün ışığı Güya bu efendiler içindi. Köle doğmak boynunda bir zincirle Sırtında bir kamçıyla Yüreğinde bir damgayla Spartaküs Uşaklık edeceğin saraylar yapmak Geçemiyeceğin köprüler, sürüneceğin yollar Çürüyeceğin zindanlar yapmak Ve taşımak olmayan günahlarını sırtında Doğduğun günden öldüğün güne kadar Zincirleri kırmak güzeldir Spartaküs Gökyüzü gibidir, yaşamak gibidir Aşk gibidir Çıkmak geceden güne Zincirlerden öte uzundur dünya Duvarlardan öte yaşamak geniştir Besbelli sevginin en güzeli Zincirleri kırmaktır yeryüzünde Hiç unutabilir misin Spartaküs Yüzünü Afrika'lı zencinin Gözlerini unutabilir misin Ancak bu denli sevebilir insan Kılıç, kan ve Romalılar arasında bile Gönlü böylesine sevgiyle taşan Bu adam Seni öldürmemek için kendi öldü Sen o zaman vurulmuştun işte Ölüm güzeldir böyle yaşamaktan Bir Romalı yüreği gibi değil Ezik bir köle yüreği gibi çiçek yetiştiren Ak bulutların öptüğü Makedonya dağlarından Cins atlar büyüten, yapağı veren Macar ovalarından Çıkıp karlı Alp Dağlarını Köle toprakları bir boydan bir boya aşan Bir su gibi içip özgürlüğü Mızrağının ucunda Alınteri ve sevgi taşıyan Kölelerin bayrağı Spartaküs Sen ki o mermer saraylarda yaşıyan Kan ve kemikler üstüne şanları kurulu Parayla, döneklikle soylu olmuş kişilerin Bilmediği bunca şeyi bilirdin Sen ki bir çocuk için yaşamayı Bir kadına gönül vermeyi Eğilip toprağı öpmeyi bilirdin Spartaküs «Biz kölelerin de bir tanrısı vardır..» Bunu bilmiyordun işte Çünkü kölelerin tanrısı yoktur Yoksulluk kötüdür Spartaküs Bilgisizlik kötüdür Ama hiçbir şey boyun eğmekten Daha kötü değildir Sen de yenildin sonunda Bir çarmıhta can verdin Ama bir türkü gibi çağdan çağa Erkekçe savaşmayı öğrettin insanlara Adını öğrettin Spartaküs. KemalBURKAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder